Türkiyede Enflasyon Oranı Şu An Kaç

Hayat pahalılığının giderek arttığı şu günlerde ekonomide yaşanan sorunların en acı göstergelerinden birisi olarak enflasyon oranları açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan açıklama uyarınca Eylül ayı enflasyonu bir önceki aya göre % 6,3 arttı ve % 24,52 olarak gerçekleşti. Bu enflasyon oranı ülkemizin son 15 yılda gördüğü en yüksek oran ve ekonomistlerin yaptığı açıklamalara göre işler daha da kötüye gidebilir. Bu kapsamda Türkiye’de enflasyon oranları, kriz ortamında neler yapılması gerektiği, tasarrufların nasıl arttırılabileceği ve türevi konulara değinmek yararlı olabilir.

Türkiye’de Enflasyon Oranı

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan Eylül ayı enflasyon oranları açıklaması itibariyle Türkiye’de enflasyon oranının % 24,52 olduğu duyuruldu. Söz konusu enflasyon oranı son 15 yılın en yüksek enflasyon oranı olarak kayıtlara geçti.

Söz konusu enflasyon oranı piyasa beklentilerinin çok üzerindeydi ve bunun maliyeti de dolar, euro gibi farklı para birimleri karşısında Türk Lirası’nın değerinin biraz daha düşmesiyle sonuçlandı.

TÜİK’in açıklamasına göre geçtiğimiz ay içerisinde en yüksek fiyat artışı ev eşyalarında ve tüketici elektroniğinde gözlemlendi. TÜFE 2018 eylül ayında bir önceki aya göre % 6,30 artış gösterdi. ÜFE’nin TÜFE’yi yakalama güdüsünde bir endeks olduğu dikkate alınırsa önümüzdeki dönemde iyi şeylerin beklemediği ortaya çıkıyor.

Bakan Albayrak’tan Açıklama

Enflasyon oranlarının açıklanmasından sonra konuyla ilgili NTV’de açıklamalar yapan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak enflasyon oranlarında en kötü dönemin geride kaldığını söyledi. Ekim ayı içerisinde daha somut adımların atılacağının haberlerini veren Albayrak, ciddi yapısal değişikliklerin bizi beklediğini belirtti. Fiyatlara doğrudan etki eden sektörler başta olmak üzere yapılacak değişikliklerin önümüzdeki günlerde kamuyla paylaşılacağını belirten Bakan Albayrak, enflasyonla topyekün mücadele edileceğini söyledi.

Türkiye Merkez bankası Para Politikası Kurulu 13 Eylül günü yaptığı toplantıda bir hafta vadeli repo faizlerini 625 baz puan arttırmayı kararlaştırmıştı. Erdoğan ise bu kararın alınmasından hemen önce faizlerin düşmesi gerektiğini belirtmişti. Erdoğan’ın faizlerin düşmesi yönündeki ısrarının nedeni ise yüksek faizin yatırımları düşürmesi ve büyümeyi yavaşlatması.

IMF’den Türkiye’ye ‘Mantıklı Politika’ Çağrısı

Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından TL’nin aşırı değer kaybı sonrasında yapılan açıklama ülkemizdeki ekonomik kriz karşısında mantıklı politika kurulmasıyla ilgili. IMF Sözcüsü Garry Rice tarafından yapılan açıklamada Türkiye’deki krizin yakından takip edildiğini, Türkiye’nin IMF’den herhangi bir talepte bulunmadığı söylendi. Volatilite dikkate alındığında Türkiye’nin mantıklı politikalar kurması gerektiğini ifade eden Rice, bir politikaya bağlı kalınması gerektiğini de ifade etti.

Yeni Zamlar Kapıda

Yeni Ekonomi Programı (YEP) açıklaması yapılırken yıl sonu enflasyon tahmininin % 20,8 olduğu belirtilmişti fakat söz konusu hedef aradan henüz 15 gün geçmesine rağmen çok ciddi şekilde aşıldı. Bu ÜFE’deki yıllık % 46,2’lik artış ve TÜFE’nin % 24,52 olması sonrasında yeni zamların da kapıda olduğu ortaya çıkmış oldu.

Ekonomist Uğur Gürses tarafından yapılan açıklamada ÜFE’nin % 46 artmasına rağmen fiyatlarda % 24,5’lik artış yapıldığını bu durumda tasarruflarını kaybetmek istemeyen yatırımcıların fiyatlara zam yapacağını belirtti.

Ülkemizin geçtiğimiz dönemlerdeki en ciddi krizlerden birisini yaşadığını belirten Gürses, gelir artmamasına karşın fiyatlardaki ciddi artışın tasarruf yapmak isteyenlerden ziyade halihazırda tasarruf sahibi olan tüketicilerin de tasarruflarını kullandığını söyledi.

Tüketici Ne Yapmalı

Kriz ortamında izlenen politikalar nedeniyle tüketiciler ciddi sorunlarla karşılaşabilir. Başta gıda harcamaları olmak üzere neredeyse her ürüne zam gelir ve tasarruf sahibi tüketiciler de tasarruflarını harcamaya başlar. Böyle dönemlerde tüketicilerin ne olursa olsun gereksiz gördüğü harcamaları yapmaması, mümkün olduğunca az para harcayıp bazı sosyal ihtiyaç ve alışkanlıklarından feragat etmesi gerekir.

Aynı standartlarda yaşamak isteyen tüketicilerin gelirinde artış olmaması kaynaklı biriktirdiği parayı da harcamaktan başka çaresi olmaz. Dolayısıyla tüketicilere verilebilecek ilk ve en önemli tavsiye mümkün olduğunca fazla tasarruf yapmaya çalışmak, tasarrufları vadeli hesaplarda ya da katılım hesaplarında değerlendirmektir. Çünkü paranın öylece cari hesapta beklemesi de aydan aya erimesi anlamına gelecek, birikimin yüksek enflasyon karşısında bir anlamı kalmayacaktır.

Krizden kurtulmak için bireysel tüketicilerin yapması gereken diğer ve belki de en önemli şeylerden birisi de yerli malları tüketmek olmalıdır. Yabancı mallar ne kadar ucuz olursa olsun yerli üretime yönelmek ve yerli malı tüketmek ekonominin düzelmesine katkıda bulunacaktır. Tüketicilerin yabancı mallara yönelmesi batan yerli firmalara dolayısıyla da iş sahibi yerli vatandaşların işsiz kalmasına kısacası bir çıkmaza neden olacaktır.

Enflasyon ve Deflasyon Kelimeleri Ne Anlama Geliyor konulu yazımızı buradan ortalama 3,5 dk da okuyarak teknik bilgi anlamında da hususları öğrenebilirsiniz.