fbpx

Bitcoin in Geleceği Üzerine Derin Düşünceler

En son faizsiz kampanyalar için abone olun !

Aracıları aradan çıkarmak ve kişinin sahip olduğu parasına gerçek anlamda sahip olmasını mümkün kılıp, onu özgür kılmak için geliştirilen Bitcoin neredeyse 10 yaşında ve hayatımızın bir parçası haline gelme yolunda ilerliyor.

Bitcoinin ilk tanımlamasını ABD Hazine Bakanlığı yapmıştı ve Bitcoini sanal bir para birimi olarak tasvir etmiştir. İlerleyen süreçlerde pazar büyüklüğü 19.2 milyar dolara ulaşan diğer kripto paralar da adından söz ettirmeye başlayınca Bitcoinin tanımına bir ekleme daha yapıldı ve en büyük sanal para birimi olarak tasvir edildi.

Bitcoin ilk ortaya çıktığında ticari hayatı baştan aşağı sarsıcı bir gelişme olarak tasvir edildi ve kişileri olumsuzluğa sürükleyeceğiyle ilgili açıklamaların ardı arkası kesilmedi. Fakat kaçırılan nokta günümüz dünyasında parayla ilgili olan neredeyse her şeyin bankalar lehine, tüketiciler aleyhine olduğuydu ki çeşitli açıklamalardan sonra bu agresif karalama kampanyalarına son verildi. Çünkü hali hazırda gerçekleşen ticari işlemlere bakıldığında bankanın aslında para talep etmesinin neredeyse hiçbir mantığı olmayan para transferlerinden dahi kesinti yaptığı görülüyor. Yani bitcoinin aslında ticari hayatı değil bankaların ticari faaliyetini ve yapısını baştan aşağı sarsıcı bir gelişme olduğu söylenebilir.

Ticari hayatın içerisinde yer alan şirketler de bu olaydan öylesine bıkmış olacak ki Bitcoini kısa süre içerisinde bir ödeme aracı olarak görmeye başladı. Bu şirketlerin başında Apple Expedia, Overstock, Metro, Reddit, Microsoft, Dell, Tesla, Bloomberg, Kmart, Sears, GAP ve Victoria Secret gibi milyar dolarlık değerlere sahip şirketler oluşturuyor.

Bitcoin ile ödeme kabul eden küçük işletmelerin sayısı ise 100 binden fazla. Bu sayısının yalnızca 2014 ile 2015 yılları arasında 4 kat arttığı, her geçen yıl içerisinde de kümülatif şekilde artan hızla arttığı söyleniyor.

Cambridge Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmadan çıkan sonuca göre 2018 yılı içerisinde kripto para cüzdanı oluşturan kişi sayısı 5 milyonun üzerinde. Bu kullanıcıların çoğunun bitcoin kullandığı ve her geçen gün arttığı da ifade ediliyor.

Bitcoin’in ticari işletmeler tarafından % 2’ye varan komisyon oranı teklifinde bulunan bankalara nazaran ücretsiz ve iyi bir alternatif olduğunu söylemek mümkün. Fakat ticari işletmeler için en büyük sorun tüketicinin korunması kısmında yaşanan eksiklik. Yani normal şartlar altında bir yerden alışveriş yapan tüketici buradan yaptığı alışverişle ilgili ters ibrazda ya da iade isteğinde bulunabilir, bunun için bankasıyla görüşerek hukuki girişimlerde bulunabilir. Fakat bitcoin ile yapılan bir işlem sonrasında ters ibraz ya da aynı hesap cetvelinde iade gerçekleştirmek mümkün değil, dolayısıyla tüketicinin ticari işletmeye güvenmekten başka çaresi yok.  Bu sorun da aşıldığında ticari işletmelerin kripto para kullanımıyla ödeme almasının önündeki en büyük engellerden birisi de kaldırılmış olacak.

Rusya’nın bitcoini ve türevlerini yasaklamasının hemen ardından Japonya’da kripto paralar yasal bir ihale aracı olarak kabul edildi. Böylesine zıt iki olayın aynı günlerde gerçekleşmesi kafaları ciddi şekilde karıştırıyor, çünkü devletler de açıkçası ne yapacağını bilmiyor ve bu sorunu çözene kadar işlem yapılmasını yasaklıyor.

Eğer Japonya’nın ardından diğer G7 ülkeleri de bitcoin ve türevlerini yasal hale getirirse işler insanlık için bambaşka bir hal alabilir, bekleyip görmekten başka çare yok fakat ortak düşünce G7 ülkelerinin mevzuatlarının çok eskide kaldığı, güncel sorunlarla baş etmeye yetmediği yönünde. Dolayısıyla bitcoinle ilgili olmasa dahi bu ülkelerin mevzuatlarıyla ilgili çeşitli güncellemeler yapılması gerekliliği herkes tarafından kabul edilen bir gerçek.

Rusya’nın Bitcoini yasaklaması konusu ise biraz ilginç, çünkü Rusya’nın bitcoine olan yaklaşımı diğer ülkeleri dahi hayrete düşürecek kadar sıcak. Rusya, gelecek yıl içerisinde bitcoin piyasaları içerisinde kara para aklama, vergi kaçırma gibi suçların önlenebilmesi adına yapılabileceklerin araştırılması adına bir komisyon kurdu ve bu komisyonun tek işi sanal paraların suç için kullanılmasını önlemek. Araştırmalar devam ediyor ve bittiğinde çıkarılacak mevzuatın diğer ülkelere de örnek teşkil edebileceği düşünülüyor.

Bitcoin’in Geleceği Hakkında Fikir Ayrılıkları

Bitcoin’in küresel çapta kabul gören bir para birimi haline gelmesinin önünde halen uzun bir yol var. Fanatiklik bir kenara bırakacak olursa terör finansmanı, kara para aklama, hırsızlık, vergi kaçırma ve türevi onlarca büyük sorunun kripto para piyasalarında çözülemediğini görmek mümkün. Hali hazırda bu sorunları çözmenin de bir yöntemi geliştirilebilmiş değil. Dolayısıyla bazı ülkeler Bitcoin’i yasaklamış olsa da konunun sadece bir süreliğine rafa kaldırıldığını, asıl sorunun devletler için bitcoin değil de suç olduğunu kavramak gerekir.

Bu süreçte yalnızca devletler değil teknoloji geliştiricilerin de üzerine düşen bazı görevler vardır. Çünkü gelişen teknoloji sonrasında ihtiyaçlara yanıt veren ve sorunları önleyen bir yapıya kavuşan Bitcoin’in değerinin katbe kat artacağı, devletler tarafından kabul görmeye başlayacağı aşikar. Dolayısıyla sadece devletleri ve hükümetleri suçlamak yerine geliştiricilerin de üzerine düşen bazı sorumluluklar olduğunu bilmesi ve kolaya kaçmaması gerekiyor. Hatırlanacağı gibi IŞID’i finanse eden ABD’li bir bitcoin yatırımcısı 50 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı fakat bu sadece FBI tarafından çok uzun süren çalışmalar sonrasında yakalanabilen bir kişiydi ve bunu binlerce kişinin yapmadığına dair hiçbir ispat ya da araştırma yok.

POBK tarafından yapılan bir açıklama sonrasında Bitcoin konusuna daha fazla odaklanmaya başlanılacağı ve çaba sarf edileceği duyurulmuş oldu. Bu çabalar genel itibariyle Bitcoin borsasının para aklama, vergi kaçırma, terör finansmanı ve türevi sorunların denetlenip denetlenemeyeceği, nasıl mücadele edileceği, suç işlenmesi halinde ne yapılacağı ve türevi konularla ilgili. Yani sadece devletler değil düşünce ve araştırma kuruluşları da bu konunun üzerine gidiyor, çözüm üretmeye çalışıyor.

Satoshi Nakamoto’nun Niyeti

Satoshi Nakamoto’nun asıl niyeti para politikası ya da maliye politikasından hangisini uygularsa uygulasın insanların bir kısmını fakirleştirmek durumunda kalan Merkez Bankaları’nı ortadan kaldırmaktı. Satoshi Nakamoto tarafından bu felsefe ortaya atılmadan önce de ekonomi dünyasında bu konular konuşuluyordu fakat ilk defa bir kişi ortaya uygulanabilir bir çözümle geldi ve dünyayı kasıp kavurdu. Satoshi’nin asıl amacı bir yatırım platformu ya da borsa kurmak değildi, insanların parasıyla ne yapacağı konusunda tam özgür olmasını sağlamaktı.

Bitcoin’in kullanılmaya başlanması halinde Merkez Bankası’nın bazı rolleri ortadan kalkacaktır fakat Bitcoin üzerinden para politikası belirlemek de mümkün olmayacaktır. Yani ekonomik bir sorunla karşılaşılması halinde buna müdahale edilmesi, kısa vadede çözüm üretilmesi neredeyse imkansız olacaktır. Dolayısıyla Merkez Bankası ve Bitcoin arasındaki çatışmanın galibi şu an için Merkez Bankası çünkü para politikalarının belirlenmesi konusunda halen kendisine ihtiyacımız var.

Merkez bankalarından bazıları Bitcoin’i değil fakat ardındaki blockchain teknolojisini çoktan kabul etti, verilerini bu teknolojiden yardım alarak saklamaya başladı. İlerleyen dönemlerde neler olur bilinmez, ancak tek derdi orada kalmak olan dünya üzerindeki herhangi bir hükümetin böylesine bir riski göze alacağını söylemek pek mantıklı olmayacaktır.

Bitcoine Özel İlgi Gösteren Ülkeler

Bazı ülkeler diğerlerinden farklı olarak olumlu ya da olumsuz yönde Bitconine karşı ilgi çekici bir yaklaşım benimsiyor.

ABD: ABD, dünya üzerindeki kripto para kullanıcılarının en büyük kısmını topraklarında barındıran ülke ve en fazla Bitcoin ATM’si de yine ABD’de bulunuyor. Bitcoin ticareti konusunda da dünya birincisi olan ABD, teknoloji konusunda diğer ülkelere de örnek teşkil ettiği için Bitcoin’in geleceği konusunda olumlu bir rol oynuyor.

Danimarka: Danimarka hükümeti dijital para birimine geçmek için araştırmalara çoktan başladı. Hükümet, araştırmalar tamamlandıktan sonra tümüyle dijital para sistemine geçmeyi amaçlıyor. Danimarka Merkez Bankası geçtiğimiz yıllarda yaptığı bir açıklamada Bitcoin’in bir para birimi olmadığını duyurmuştu.

İsveç: İsveç Merkez Bankası faiz oranlarını negatif bölgelere indirdirme kararı almıştı, bundan sonra dijital para birimine olan talep arttı ve Bitcoin bir süre İsveç’in en çok konuşulan konusu oldu. İsveç Merkez Bankası tarafından yapılan açıklama Bitcoin’in geçerli bir para birimi olduğuydu.

Güney Kore: Güney Kore vatandaşları 7-Elevens isimli bir mağaza zincirinden perakende olarak Bitcoin alabiliyor, ancak devletin Bitcoinle ilgili hiçbir yasa ya da mevzuatı bulunmuyor.

Hollanda: Bitcoin’in en popüler olduğu ülkelerden birisi olan Hollanda’da Bitcoin ile ilgili hiçbir düzenleme yapılmamıştır. Yine de onlarca Bitcoin ATM’si, Bitcoin Start-up’ları ve Bitcoin Elçiliği Holanda’da bulunmaktadır.

Finlandiya: Finlandiye mevzuatına göre Bitcoin mali bir hizmet olarak tasvir edilmiştir. Bitcoin alım ya da satımını vergilendirmeyen Finlandiya’da Bitcoin ATM’leri hızla yayılmaktadır. Finlandiye özelinde hizmet veren bazı kripto para borsaları gerçekten muazzam başarılara imza atmıştır.

Kanada: Bitcoin’i terör finansmanı ve kara paranın aklanmasının önlenmesiyle ilgili yasa kapsamında değerlendiren Kanada tamamen ABD’yi takip etmektedir. Toronto ve Vancouver Bitcoin merkezleri olarak bilinmektedir.

Avustralya: Bitcoin kullanımı vergiye tabi değildir ve kullanılmasının önünde engel teşkil edecek herhangi bir yasa bulunmamaktadır.

Japonya: Yen’de bulunan Bitcoin piyasası dünyanın en likit piyasası olarak kabul ediliyor. Bitcoin yasası yürürlükte ve kripto para konusunda en ilerideki ülke olduğunu söylemek mümkün.

Kuantum Bilgisayar Sorunu

Kuantum bilgisayarlar yardımıyla yapılan hesaplamalar çağımızı çok derinden etkileyecek ve birkaç yıl öncesine kadar hayalini dahi kuramadığımız şeyleri somut olarak önümüze koyabilecek. Bu teknolojinin en büyük tehditlerinden birisi ise kripto para tahribatı.

Teknoloji lideri Google tarafından yapılan açıklama henüz prototip aşamasındaki bir kuantum bilgisayarın laboratuar içerisinde yer alan dönemin en modern bilgisayarlarından 100 milyon kat daha hızlı olduğunu duyurdu. Bu prototip dünya satranç şampiyonu Garry Kasporov ile bir satranç dahi oynadı. Kuantum prototipi Garry henüz ilk hamlesini yaptığında daha sonra gelişebilecek diğer 200 milyon olası hamleyi yalnızca 1 saniye içerisinde hesapladı ve Garry’i henüz taşa elini uzattığı o saniyede yendi. Çalışmalar tamamlandığında bir kuantum bilgisayarın mevcut bilgisayarlardan 1 trilyon kat daha hızlı olacağı belirtiliyor ve bu matematiksel ispatlarla da destekleniyor.

bitcoinin gelecegi nedir fiyat tahminleri
bitcoinin gelecegi

Herhangi bir kuantum bilgisayarın 64 haneden oluşan bir sanal cüzdan şifresini kırması, içerisindeki tüm parayı kullanılabilir hale getirmesi yalnızca salise sürecektir. Dolayısıyla kripto paraların aşması gereken diğer bir sorun da budur.

Kuantum bilgisayarlar şu an için tüketiciler tarafından ulaşılamaz gibi görünse de orta vadede evimizdeki bilgisayarların yerini alacağını söylemek mümkün. Yani herkes tarafından kullanılabilir bir hale gelmesi çok da uzun bir süreci tasvir etmiyor.

Sonuç

Bitcoin konusunda halen kat edilmesi gereken uzun bir yol var ve bu teknolojinin bazı sınırlamalara sahip olması gerektiği konusunda da birçok kişi hemfikir. Fakat yine de hükümetlerin, Merkez Bankaları’nın ve finans kuruluşlarının konuyu yakından takip ettiğini sistemin kabul edilebilir bir hale getirildikten sonra kısa süre içerisinde sürece uyarlanabileceğini bilmek gerekir.

Kripto Paralar Nedir Yatırım Yapmak Riskli midir konulu yazımızı buradan https://sifirfaizli.com/kripto-paralar-nedir-yatirim-yapmak-riskli-midir okuyarak yatırım anlamında, kripto paralar konusunda daha fazla alternatif bilgilere ulaşabilirsiniz.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku